FBI
FBI eleman alimi icin duyuru yapar.Uc kisi basvurur. FBI
binasinda
adaylarin hepsiyle tek tek gorusmeler yapılmaktadir.
Ilk adam iceri alinir ve su sorular sorulur.
"Karini seviyormusun?"
"Evet, efendim"
"Ulkeni seviyormusun?"
"Evet , efendim"
"Pekala , biz karini da getirdik.Su an yan odada." der ve masanin
uzerine bir tabanca koyar.
"Simdi odaya gir ve karini oldur!"
Adam silahi alir yan odaya gecer.5 dakika hic ses duyulmaz. Adam
tekrar ilk odaya geri doner.Kravati gevsemis,ter icinde kalmistir.
"Yapamiyacagim efendim." der ve orayi terk eder. Ikinci adam iceri
alinir.Ayni sorular sorulur.ayni yanitlar. Ve ona da iceri girip karisini
oldurmesi soylenir.Adam yapamayacagini soyler ve ayrilir.
Son adam girer.Ayni sorular.Ayni cevaplar. Ona da iceri girip karisini
oldurmesi
soylenir.Adam iceri girer.5-10 saniye sonra icerden silah sesleri gelmeye
baslar.
BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM ....
Derken kisa bir sessizlik ve ardindan gurultulu bir cam kirilmasi
duyulur.
Adam iceri girer , biraz terlemistir.
FBI personeli sorar
"Ne oldu ?"
Adam cevaplar..
"Efendim bana verdiginiz silah kurusiki cikti, o yuzden onu pencerden
asagiya atmak zorunda kaldim.
SEYYAH PENGUVEN
İki arkadaş bir parkta
dolaşırken bir penguen bulmuşlar ve penguenin elinden tutarak parkta yürümeye
başlamışlar. Yoldan geçen bir vatandaş penguenin hikayesini sorup öğrenmiş ve
bu iki kişiye pengueni hayvanat bahçesine götürmelerini söylemiş.
Bir saat sonra penguen yine yanlarında, aynı adamla tekrar karşılaşmışlar. Adam
sormuş:
-Aa! Siz bunu hâlâ hayvanat bahçesine götürmediniz mi?
-Götürdüüük... Şimdi de sinemaya götürüyoruz.
AYRAN
Adamın biri, yabancı bir
kentte bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur:
"Pek susadım, buralarda su bulamadım lütfen bana bir bardak su verir
misiniz?".
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak kısa bir tereddütten sonra:
"İstersen ayran getireyim!" der.
Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettiğinden biraz sonra, çocuk bir çanak ayran
getirir. Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
"İstersen daha getireyim!" der.
"Zahmet olur yavrum...".
"Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa
dökecektik!".
Bunun üzerine adam iğrenerek elindeki ayran çanağını yere hiddetle atıp
parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
"Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdııııı..."
DALGIN OLAN
Üç arkadaş
varmış, cepte beş kuruş para yok, karınları da açmış.
Birde bakmışlar ki bir lokanta. Birinci adam girmiş yemek yemiş. Yemekten sonra
garson hesabı getirmiş:
-Hesabınız 5 milyon.
-Evladım, demin ödedim ya, demiş ve çıkmış.
İkinci adam girmiş yemeğini yemiş. Garson yine gelmiş:
-Hesabınız 6 milyon.
-Yahu demin ödedim ya.
Garson dalgınlığına vermiş. Üzerinde durmamış.
Üçüncü adam yemeğini yerken zaman da epey ilerlemiş olduğundan garson adamın
masasına oturmuş, Muhabbet açılmış:
-Ya bugün çok dalgınım, hesaplarını aldığım halde iki müşterinden yine hesap
istedim, demiş.
Bizim üçüncü adam:
-Yaaa sahi unutmadan benim 10 milyonun üzerini de getirsene.
TEMEL
Temel
askerdeyken yeni basçavus gelir ve tüm bölüge söyle der;
"Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan...Eger adimi
unutursaniz geldigimde caniniza okurum" der ve gider. Aradan haftalar
geçer ve Basçavus gelir herkeze adini sorar ve hepsi bilir.
Sira Temel'e gelir...
Temel:
"Bi hayvan oglu hayvandi ama haçen ismini bilemiyrum"
ECEVİT
Çin'de
dünyanın bütün liderlerinin katıldığı bir konferans yapılmış.
Konferans bittikten sonra Hindistan devlet başkanı Nehru,Pakistan devlet
başkanı Müşerref ve bizi temsilen giden Ecevit dönüş için aynı uçağa
binmişler.Uçar bir müddet gittikten sonra gecenin bir yarısı düşmüş ve 3 lider
de kurtulmuş..
Hava karanlık,etrafta kimseler yok..Ne yapacağız falan derken uzaktan bir ışık
geldiğini görmüşler ve o yöne gittiklerinde ışığın bir çiftlikten geldiğini
farketmişler.Kapıyı çalıp ev sahibine "Merhaba biz 3 dünya
lideriyiz.Uçağımız az önce yere çakıldı" demişler...Ev sahibi onları iyi
ağırlamış,yemek yedirmiş..Fakat daha sonra "benim misafirler için sadece
iki yatağım var.Biriniz ahırda yatabilir mi?" demiş...Hintli Nehru
atılmış:
"Sorun değil ben yatarım..Zaten zor şartlara alışığız biz" demiş ve
ahıra gitmiş..5 dakika geçmeden kapı çalmış ve Hintli geri dönmüş:
"Ahırda inek var!İnek bizim için kutsal hayvandır.Ben orda yatamam"
demiş...Pakistan'lı Pervez Müşerref "Benim için inek falan sorun değil,ben
yatabilirim" demiş ve ahırın yolunu tutmuş...5 dakika geçmeden kapı yine
çalmış ve Müşerref geri dönmüş: "Ahırda domuz var!Bizim dinimize göre
domuz haramdır.Ben onunla aynı yerde yatmam!" demiş...Sıra bizim Ecevit'e
gelmiş.."İş başa düştü" diyerek ahırın yolunu tutmuş..5 dakika sonra
kapı yine çalmış..Kapıyı açtıklarında kimi görsünler?? İnek ve domuz! :)
TÜRK
MÜTEAHHİT
Ücüncü
Bogaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den olusan bir konsorsiyum almis.
Tam açilisin yapilacagi sirada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle
yikilmis. Japon; 'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarim' diyerek harakiri
yapmis.
Amerikali; 'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yikildi' diyerek tabancasini çekip
intihar etmis.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanindakilere
dönmüs: '
'Iyi ki çimento koymamisim, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'